Hibrit Çalışma Modeli
Hibrit çalışma modeli
2020 yılının başından bu yana içinde bulunduğumuz pandemi koşulları iş yapış şekillerini kökten değiştirdi. Bununla birlikte çalışma modelleri de yeniden şekillenmeye başladı. Çok iddialı görünmekle birlikte artık geleceğin çalışma modeli hibrit olacak dersek yanlış olmaz.
Pandemi öncesinde iş dünyasının liderleri genel olarak hibrit çalışma modelinin uygulanabilir olduğu konusunda çekincelerini sıkça dile getiriyordu. Ancak yaşanan bu kriz hibrit çalışma modeline geçişi zorunlu hale getirdi ve hızlandırdı. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayımladığı ‘Future of Jobs 2020’ başlıklı çalışmaya göre, iş liderleri halen hibrit çalışma modelinin verimliliği nasıl etkileyeceği konusunda çekimser olduklarını ortaya koyuyor. Genel olarak, iş liderlerinin %78'i hibrit çalışma modelinin çalışan verimliliği üzerinde olumsuz bir etkisi olmasını beklerken, %22'si güçlü bir olumsuz etki bekliyor ve yalnızca %15'i verimlilik üzerinde hiçbir etkisi olmayacağına inanıyor.
Bunun yanı sıra pek çok uluslararası şirketin pandemi sonrası iş dünyasına ilişkin gerçekleştirdikleri araştırmalarda elde edilen ortak sonuç, çalışanların yarısından fazlasının hibrit çalışma modelini istediğini ortaya koyuyor. McKinsey Quarterly’nin Temmuz 2021’de yayımlanan sayısında çalışanların hibrit çalışma modeline hazır olduğu ancak şirketlerin ve yöneticilerin henüz aynı seviyede olmadığı vurgulanıyor. Yine WEF raporuna göre şirketlerin uzaktan ve hibrit çalışma modeline zorunlu uyumu da devam ediyor.
Hibrit çalışma modeli beraberinde ofislerin yerleşimi, kullanımını ve ofis mobilyalarındaki değişim ihtiyacını da getiriyor. Pandemi daha izole bir çalışma ortamı ihtiyacını ortaya çıkarttı. Tüm ekiplerin aynı anda ofiste olmayacağı göz önünde bulundurulduğunda artık ofislerin daha sakin, daha az kalabalık olacağı açık. Çalışanların sağlık açısından daha tedbirli olacağı da düşünüldüğünde ferah, modüler, izole ve elbette kullanışlı ofis mobilyalarına ihtiyaç doğuyor.
Çalışanların iyi yaşam beklentileri de ofislerin yeniden düzenlenmesi, yeni çalışma düzenine göre yeniden şekillendirilmesinin ardındaki önemli etkenlerden biri. Bu amaçla çalışma grubu, çalışma masası, ev-ofis ürünleri ve depolama seçenekler igibi her türlü ofis malzemesinin basit ve sade malzemeler kullanılarak, yalın, konforlu, ergonomik ve sürdürülebilir olması gerekiyor.
İki yıla yakın bir süre evden/uzaktan çalışmak durumunda kalınca hem çalışanlar hem de yöneticiler yüz yüze iletişim, ekip çalışması, fikir paylaşımı ve sosyalleşmenin önemini daha iyi anladı. Ancak görülüyor ki bundan sonraki süreçte tüm bu ihtiyaçlar hibrit bir çalışma modeli kapsamında gerçekleştirilecek. Hem çalışanların hem yöneticilerin hem de ofislerin yeni çalışma modeline uygun, çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak yeniden yapılandırmaya yöneldiğini gözlemliyoruz. Ofisler yeniden düzenlenirken hibrit çalışma modeliyle boşa çıkan bina ve ofislerin akıbeti ise düşündürücü ancak kaçınılmaz olduğu da aşikar.
Son Yazılar
- Sürdürülebilir Malzemelerle Geleceği Şekillendirmek
- Ofis Tasarımının Geleceği: Performansa Dayalı Bir Yaklaşım
- 2024’ün Trendi: Yenilikçi ve Dinamik Çalışma Alanları
- Dijital Yerliler İşyeri Deneyimini Değiştiriyor
- 2024’ün Trend Rengi: Peach Fuzz
- CEO'lar Çalışanları Ofise Çağırıyor
- Ofis Tasarımlarında Yapay Zeka ile Yeni Dönem
- Uzaktan Çalışma Gerçekten Verimli Mi?
- İlhamı Hayattan Alıyoruz
- Adobe'nin Renklerle Düzenlenen Yeni Ofisi*
- Geleceğe Yatırımın Sırrı Ofis Mobilyasında Gizli
- Önce Ergonomi, Sonra Renk
- Yılın Rengi Viva Magenta
- Zihni Harekete Geçiren Renkler
- Doğru Ofis Mobilyası Ruhu Dinlendirir
- Beden ve Ruha İyi Gelen Ofisler
- Ofiste Ev Rahatlığını Yakalayın