Nesneler dünyasındaki ilk farkındalığımız renklerle oluşur. Renkler bilinçdışı yansımanın, duygu dışavurumunun bir ögesidir aslında.

Günümüzde, büyük oranda pandeminin de etkisiyle beden-ruh-kalp üçgeninde kurulan bir dünya hali oluştu. Renk, materyal ve dokular da bu kavramlar üzerinden tartışılır hale geldi. Özellikle renk terapisi tasarımın vazgeçilmez bir parçası oldu. 

Elbette yaşamımızda değişmeyen renkler var. Örneğin neo-romantik uygulamaların beyaz, “off-white” ekru, pudralarda özdeşleşmesi, siyahın kararlı duruşunun iş hayatına yansıması gibi… Vizon ve gri aralığının, ten tonlarıyla birleşmesiyle doğan dumanlı etkiler her zaman etkili olacak bir bütünlük yaratması.  

Ancak, içinde olduğumuz yıl kolaylıkla tanımlanmayan, ara renklerin farklı yüzeylerde kendini gösterdiği bir sene. Keskinliğin ele alınacağı 2021 yılında zamansız, yaşsız kavramlar konuşuluyor. 2021 renk trendleri ruhun, kalbin ve bedenin ayrı ayrı aktif hale geldiği üç farklı temada ortaya çıkarken kişilerin ihtiyaç duyduğu alanı harekete geçiren enerjileri ortaya çıkarıyor:

• 1.    Provokatif Zihin teması bireyin iç karmaşasını yansıtacağı bir palet. Baskın bileşenlerin ünik bir seçkiyle buluşması. Koyu bir “nude”ün şeftali ile karışarak bordo-hakiye dönüşü…
• 2.    Spor, Hız ve Hareket teması tasarımın fonksiyonellik ilkelerini ele geçiriyor. Burada çok canlı renkler sülfür sarısı, elemental yeşil, koyu turkuazların toprakla buluşması var. 
• 3.    Doğal Döngü, Öz, Yeni-İnsan vurgusu ise “Atmosfer” ve “Yeni Yaşam Alanları” temalarını kapsıyor. Bulutların ve gökyüzünün tüm değişimlerini renk ve tasarımlarda görüyoruz. Sarı ile terracota birleşerek, “fire” turuncu ile mor yan yana geliyor. 

Renkler hayatımızın bir parçası ve hepimize iyi gelen, bizi harekete geçiren bir renk olduğu kesin. Biz tasarımcılara düşen insanlara ihtiyaç duydukları enerjiyi verecek renklerin kullanıldığı tasarımlarla bu belirsiz zamanlarda onları yaşamlarına, çevrelerine ve dünyaya bağlamak.

Özlem Süer – Tasarımcı, Akademisyen, Intercolor TR Temsilcisi