Yapılan araştırmalar sıkışık oturma düzeni ve çalışanların kendilerini rahat hissetmediği çalışma alanlarının verimlilik ve mental sağlık açısından zararlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle ofis tasarımlarında yeni yaklaşım sade, ferah ve nefes alan mekanlar oluşturmak.

Ofisler her şeyden önce çalışanların sosyalleşebildiği, yüz yüze iletişim kurabildiği, birbirlerinden öğrenebildiği mekanlar. Özellikle pandemi dönemi boyunca sosyalleşmenin ve iyi olma halinin çalışanlar için önemi daha da arttı. Bu nedenle çalışanların kendilerini sağlıklı ve enerjik hissedebilecekleri, bir yandan mahremiyetlerini korurken diğer yandan da rahatlıkla sosyalleşebilecekleri ofis ve mobilya tasarımları gün geçtikçe daha fazla ön plana çıkıyor.

İşlevsel, konforlu, sıcak ve ilham verici… Yeni normal haline gelen hibrit çalışma mekanlarının tasarımında ana fikir, çalışanları evde gibi hissettirecek kadar rahat ama bir o kadar da disiplinli bir alan yaratmaya odaklanıyor. Çevre dostu malzemeler, doğal aydınlatma, temiz hava ve yeşil bitkilerin optimizasyonu ile canlı renklere sahip ofis mobilyaları sayesinde ihtiyaca uygun tasarımlar oluşturuluyor. Ergonomik ve fonksiyonel ofis mobilyası tasarımları ise çalışanların verimliliğini destekliyor.

Dağınıklık ve kalabalık odaklanmaya ve yenilikçiliğe bir engel oluştururken minimalizm ve sadelik ise yaratıcılığı teşvik ediyor. Açıklık hissi yaratan mekanlar rahatlatıcı bir etki yaratıyor. Az ve öz malzeme kullanılarak geliştirilen ürünler bir yandan mekanların nefes almasını sağlarken aynı zamanda kullanıcıların sakin ve iyi hissetmelerine de yardımcı oluyor.